Osteoporoz (Kemik Erimesi)
Osteoporoz, kemiğin yoğunluğunu ve kalitesini azaltan bir hastalıktır. Osteoporoz ile kemikler gücünü kaybeder, daha gözenekli ve kırılgan hale gelir. Osteoporoz, kırık oluşana kadar sıklıkla herhangi bir semptom veya ağrı olmaksızın sessizce ve ilerleyici bir şekilde ortaya çıkar. Genel bir hastalıktır, dolayısıyla vücuttaki her kemiği etkileyebilir. Bununla birlikte, bilek kemikleri, üst bacak kemikleri ve omurga kemikleri gibi bazı kemikler, anatomik yapıları ve mekanik olarak daha ağır yüklere maruz kalmaları nedeniyle semptom geliştirmeye veya kırılmaya daha yatkındır.
Kemik Erimesi Kimlerde Daha Çok Görülür?
Kadınlarda kemik kütlesinin erkeklere göre daha az olması nedeniyle daha sık görülür. Özellikle kadınlarda menopoz sonrası daha sık görülür. Bunun nedeni östrojen hormonunun kadınlarda koruyucu özelliğinin olmasıdır.
Yetersiz beslenme, çeşitli hastalıklar ve kullanılan ilaçlar kemik erimesini de hızlandıran etkenler arasında yer alır.
Mekanik mukavemet kaybı, omurgadaki kırıkların herhangi bir yaralanma olmadan basitçe gerçekleşmesine neden olabilir. Kadınların yarısına ve erkeklerin üçte birine kadarının yaşamları boyunca en az bir osteoporotik omurga kemiği kırığı yaşadığı tahmin edilmektedir.
Osteoporoza bağlı vertebra kırıkları ani bir ağrı başlangıcına neden olabilir. Hasta ani keskin bir ağrı hisseder. Genellikle aktiviteler sırasında daha kötüdür ve istirahatte azalır. Bir röntgen veya manyetik rezonans taraması (MRI), kırık bir omur olup olmadığını doğrulayabilir. Omurga kırıkları, yoğun sırt ağrısı ve deformite dahil olmak üzere ciddi sonuçlara yol açabilir.
Yaşlı insanlarda tüm vertebra kırıkları osteoporozdan kaynaklanmaz. Bu nedenle, tedaviye başlamadan önce osteoporoz kanıtlanmalıdır. Omurga, bilek veya kalça kırığı öyküsü osteoporozu düşündürür. Osteoporoz için en güvenilir test Kemik Yoğunluğu Ölçümü’dür. Bu muayene ile sadece osteoporozu doğrulamak değil, aynı zamanda osteoporozun derecesini de belirlemek mümkündür.
Osteoporozda Ameliyatsız Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Ameliyatsız tedavi, kemik metabolizmasını değiştirerek osteoporozun ilerlemesini yavaşlatmayı ve önlemeyi amaçlar. Sağlıklı bir diyet ve egzersiz ile sağlıklı bir yaşam tarzı tedavide önemli adımlardır. Düşmelerin önlenmesi, baston veya koltuk değneği gibi “koruyucu” cihazlar yaşlı insanlar için faydalı olabilir.
Kemik kütlesinin (bifosfonatlar, hormonlar ve diğerleri) daha fazla kaybını engelleyen veya yavaşlatan ve yeni kemik oluşumunu teşvik eden spesifik ilaçlar vardır. Kalsiyum ve D vitamini osteoporozun medikal tedavisinde önemlidir. Ancak risklerden kaçınmak ve sağlıklı ve dengeli bir yaşam tarzı sürdürmek en önemli faktörlerdir.
Osteoporotik omurga kırıklarının küçük bir bölümü cerrahi tedaviye ihtiyaç duymaktadır.
Cerrahi tedavinin ana hedefleri aşağıdaki noktalarda özetlenebilir:
- Ağrıyı kesmek
- Kırık vertebranın stabilizasyonu
- Herhangi bir deformitenin azaltılması
- Omurilik üzerindeki herhangi bir baskıyı ortadan kaldırmak
- Omurganın düzleştirilmesi
Eğer omurgada ileri düzeyde bir deformite yoksa kapalı yöntem ile 30 dakikada kemiğin içine bir tür kemik “çimento” yerleştirilmesi anlamına gelen Kifoplasti veya Vertebroplasti ile tedavi edilebilir. Omurgada deformite varsa, bazen bu, spinal enstrümantasyon kullanılarak daha büyük cerrahi prosedürlerle onarılabilir.
Dünya nüfusunun yaşlanmasıyla birlikte kemik erimesi giderek artan önemli bir sağlık problemidir. Osteoporoz ve osteoporoza bağlı kemik kırıkları hem kişilerin hem de yakınlarının yaşam kalitesini bozmaktadır. Bu nedenle çocukluk döneminden itibaren kemik sağlığı desteklenmeli, ilerleyen yaşlarda tüm bireyler osteoporoz gelişimi açısından takip edilmeli ve gerekli önlemler alınmalıdır.